Gülistan Gülmüş

 

RIHA - Cihan Bilgin’in katledilmesinin birinci yıldönümüne ilişkin konuşan çalışma arkadaşı ANHA Muhabiri Silava Abdurrahman, “Onun hayallerini gerçekleştirmek için çalışacağız. İrademiz hiçbir zaman kırılmayacak, onlar kalbimizde yaşamaya devam edecek” dedi.

 

Özgür basın, Kürdistan’da yüzyılı aşkın bir süredir en ağır bedelleri ödeyerek halkına borç olarak bildiği hakikati yansıtmak için büyük bir özveri ile çalışıyor. Faili meçhul bir şekilde katledilenler, işkenceye, gözaltı ve tutuklamalara maruz kalanlar hakikat arayışını sürdürmeyi bırakmıyor. Alanlar hiçbir koşula rağmen terk edilmezken, gerçeğin halkla buluşturulması için kalemler hakikati yazmaya, kadrajlar ise yaşananlara ışık tutmaya devam ediyor. Cihan Bilgin de yaşamı boyunca hakikatin aydınlığa kavuşması için çabalayan Özgür Basın emekçilerinden biri oldu. Cihan Bilgin, yaşamı boyunca çalışma şekli, yoldaşlığı ve hakikat ile kurduğu bağdan gelen cesareti herkesin dikkatini çekti.

 

Hakikatin sesini her zaman duyurmaya çalışan özgür basın emekçileri iktidar tarafından her dönem hedef alınırken, son örneklerden biri de gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın katledilmesiyle görüldü. Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Tişrîn Barajı’ndaki direnişi takip ederken 19 Aralık 2024’te Türkiye’ye ait SİHA tarafından yapılan saldırı sonucunda katledildi.

 

Cihan Bilgin’in katledilmesinin birinci yıldönümüne dair çalışma arkadaşı Ajansa Nûçeyan a Hawar  (ANHA) muhabiri Silava Abdurrahman ajansımıza konuştu.

 

‘Jiyan, bir okul gibiydi’

 

Cihan Bilgin’e dair paylaşımlarda bulunan Silava Abdurrahman, “Hatırası bize  miras olarak kalan Şehid Jiyan’ın ailesine, arkadaşlarına tekrardan baş sağlığı diliyorum. Jiyan, sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de değil, 4 parça Kürdistan’da ve Ortadoğu’da nam saldı. 2017 yılında yeni başlamıştım, o da Bakur’dan Rojava’ya yeni gelmişti. Onu ilk tanıdığımda nasıl bir kadın olduğunu konuşmasından, mimiklerinden duruşundan anlamıştım. Onun için, ‘Nasıl cesur bir kadın’ diyordum. Öyle moralliydi ki, haberleri büyük bir özenle takip etmeye gidiyordu. Ben de ‘keşke onun gibi iradeli olabilseydim’ diyordum. Benim cesaretim ve iradem yoktu, kamerayı elime alma korkum vardı, ama onun morali ve heyecanı bana çok destek verdi, tıpkı bir okul gibi oldu. Ondan çok fazla şey öğrendim” ifadelerine yer verdi.

 

‘Onunla çok anımız var, çok merhametliydi’

 

Cihan Bilgin’le çok fazla anılarının olduğunu kaydeden Silava Abdurrahman, Cihan Bilgin’in birçok kişiye dokunduğunu söyledi. Silava Abdurahman, sözlerine şu şekilde devam etti: “Onunla çok fazla anımız var. Birlikte sahaya çıkıyorduk, haberlere beraber gidiyorduk. Çok merhametliydi, kimseye zarar gelmesin istiyordu. Beni en çok etkileyen durumu herkesin iyi bir şeyler öğrenmesini istemesiydi. Ben de en çok etki bırakan anısı ise, bir defasında bir sokaktaydık, Arap bir çocukla karşılaştık, ‘Cihan’a sen onu nereden tanıyorsun, sen Kürtçe biliyorsun o Arapça. Bir iletişim ağınız yok nasıl tanışıyorsunuz?’ diye sormuştum, o da bana, ‘bir insan biri ile iletişime girmek isterse her yolu dener’ demişti. Çocuk babasının engellemesi sonucunda okula gidemiyordu ve pazarda çalışmak zorunda bırakılmıştı. Bunu öğrenen Jiyan, gidip babasını ikna etmiş, okula dönmesini sağlamıştı. Çocuk da teşekkür edip, ‘Ben de okuyup senin gibi olacağım’ demişti.”

 

‘İradesi ve cesareti ile alanlardaydı’

 

Cihan Bilgin’in Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını büyük bir cesaretle kamuoyuna aktarmaya çalıştığını belirten Silava Abdurrahman, “Her şeyi açığa çıkarmak, halk ile paylaşmak istiyordu. Nerede bir iş varsa Jiyan oradaydı. Hangi dilde olursa olsun onun için bir engel değildi. İradesi ve cesaretleri ile alanlarda oluyordu. Arkadaşlarımız sürekli bize Jiyan’ı örnek olarak gösteriyordu. Jiyan’ı ne kadar anlatsak eksik kalır” diye ekledi.

 

 ‘Jiyan her yere mührünü bastı’

 

Silava Abdurrahman, Cihan Bilgin’in en büyük hayalinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı görmek olduğunu söyledi. Silava Abdurrahman,  “Buradaki saldırıları yansıtmak istiyordu, bundan dolayı gece gündüz demeden çalışıyordu. Bazen gece 3-4’e kadar çalışıyor, ajansa geldiğinde uykusuzluktan ve yorgunluktan gözleri kızarmış oluyordu. Jiyan halkın, gözü; kalemi olmuştu. Burada birçok eylem ve etkinlik onun adına yapıldı, doğan çocukların adı Jiyan konuldu. Jiyan her yere mührünü bastı. Beni en çok üzen şey ise Serok’un fotoğraf ve videosunu görememiş olması” diye belirtti.

 

‘Hayallerini gerçekleştireceğiz’

 

Cihan Bilgin’in hayallerini gerçekleştirmek için büyük bir emekle çalışmalarına devam edeceğini sözlerine ekleyen Silava Abdurrahman, konuşmasını şu şekilde noktaladı: “Jiyan’ın anısına vereceğim mesaj, ‘İzinden geleceğiz’ sloganıyla olmayacak. Pratikte de bunu göstermek gerekiyor. Onun hedef ve amaçları doğrultusunda çalışmalıyız.  Rahat uyusun. Onun hayallerini gerçekleştirmek için çalışacağız. İrademiz hiçbir zaman kırılmayacak, onlar kalbimizde yaşamaya devam edecek.”