Kürt sanatçılardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı

  • 13:07 24 Aralık 2025
  • Güncel
AMED - Kürt sanatçılar birliği, 4 Ocak’ta Amed’de yapılacak “Umut ve Özgürlük” mitingi öncesi açıklama yaptı. Sanatın itaat etmeyeceğini vurgulayan sanatçılar, umut hakkının tanınması gerektiğine vurgu yaptı. 
 
Amed’de Kürt Sanatçılar Birliği, 4 Ocak'ta Amed İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirilecek "Umut ve Özgürlük" mitingine dair Dicle Kültür ve Sanat Derneği’nde açıklama gerçekleştirdik. Açıklamada ‘Mafê Hêvîye Mafê Çand û Hunera Azad e’  pankartı açılırken açıklamayı Kürt sanatçılar birliği adına Saliha Ayata okudu.
 
‘Sanat gerçeği ortaya koyar, sanat itaat etmez’
 
Sanatın sadece estetik bir biçim olmadığını halkın hafızası, dili, acısı ve umudu olduğunu belirten Saliha Ayata, kültür ve sanat susturulduğunda toplumun da susturulduğuna işaret etti. Saliha Ayata, “Tarih bize defalarca göstermiştir ki, asimilasyon saldırıları önce dili hedef alır, sonra hafızayı silmeyi amaçlar ve nihayetinde toplumu zayıflatır. Toplum zayıf kaldığında, işgal ve sömürgeleştirme kolaylaşır. Kürdistan'da Kürt kültürü ve sanatı yüz yıldır inkâr, asimilasyon ve yasaklarla kuşatılmış durumda. Anadil yasaklandı, şarkılar susturuldu, filmler sansürlendi, tiyatrolar kapatıldı ve sanatçılar ya sürgüne ya da hapse atıldı. Sanat alanında bunun yaşanmasının temel nedeni şudur. Sanat gerçeği ortaya koyar, sanat itaat etmez” ifadelerini kullandı.
 
 
‘Umut hakkı, evrensel hukukun koşuludur'
 
Kürt sanatçılar olarak 27 Şubatta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısını desteklediklerini söyleyen Saliha Ayata, “O zamandan beri, Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı, Barış Süreci ve Demokratik Toplum yolunda birçok tarihi adım attı. Kürt halkı, sanatçılar, öğrenciler, gençler, kadınlar, tüm dinamikleriyle bu sürece desteklerini ifade ettiler. Ancak biliyoruz ki, bir tarafı hâlâ hapis ve tecrit altında olan bir barış masasının kurulduğu hiçbir dünya deneyi yoktur. Vatansever sanatçılar olarak bunu kabul etmiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan'ın şartları ve koşulları derhal düzeltilmeli ve umut hakkı tanınmalıdır. Umut hakkı, evrensel hukukun ve insanlığın ortak vicdanının bir koşuludur” dedi.
 
Mitinge çağrı
 
Umut hakkının savaşa, inkara değil barış ve ifade özgürlüğüne tanınması gerektiğini ifade eden Saliha Ayata, hak olmadan barış sürecinin de ilerleyemeyeceğini dile getirdi. Saliha Ayata, “Bizler, bu toplumun hatırasını müzik, sinema, edebiyat, tiyatro ve sözleriyle taşıyanlar olarak, asimilasyona, sansüre ve tecrit edilmeye karşı sesimizi yükseltiyoruz. Çünkü barış sadece siyasi bir mesele değil; kültürel, ahlaki ve sanatsal bir gerekliliktir. Umut hakkı, bu sürecin yolunu açacaktır. Bu yüzden umut hakkının, özgür kültür ve sanat hakkı olduğunu söylüyoruz. Ve biliyoruz ki; barış ancak bu temelde kalıcı olabilir. Umut hakkını tanımak, tecrit edilmeyi sona erdirmek, sansür ve asimilasyonu terk etmek, Kürt kültürü ve sanatı için, Tüm sanatçıları, kültür çalışanlarını, aydınları ve barışı destekleyen herkesi 4 Ocak'taki ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine katılmaya çağırıyoruz” diye belirtti.